Longevity (Uzun Ömürlülük)
Uzun ve sağlıklı yaşamak genel olarak hepimizin özlemi ve arzusudur. Daha uzun ve sağlıklı yaşam sürmek anlamına gelen longevity terimi aslında kişinin beklenen ortalama yaşam süresinden daha uzun ve sağlıklı yaş alması halini tanımlamaktadır. İnsan ömrünü uzatmaya dair yapılan çalışmalar tabii ki ölümsüzlük formülünü bulmak gibi bir hayale dayanmıyor. Yine de hayatın son yıllarını hasta olarak değil de üretken, aktif, verimli, dinç ve sağlıklı olarak geçirmeyi kim istemez ki? Bu amaçla yapılan longevity çalışmaları da ömrü uzatmayı, sağlıklı bir yaş alma süreci yaşanmasını ve yaşlanma belirtilerini kontrol ederek geriye çevirmeyi hedefliyor.
Tıbbın bu konuyla ilgilenen dalı olan longevity, öncelikle yaşam süresini etkileyen faktörleri irdelemiş; genetiğin, çevrenin ve yaşam tarzının bu konuda etkin rol oynadığını saptamıştır. Genetik faktörler; hücrelerin yaşlanmanın etkilerinden ve oxidatif stresten korunmasını, hücrenin onarılmasını düzenleyen faktörlerdir. Hava kirliliği, rakım yüksekliği gibi çevresel faktörlerin de yaşlanma konusunda oldukça önemli olduğu saptanmıştır. Bu alanda yapılan çalışmalar arttıkça bazı coğrafi bölgelerde yaşam süresinin beklenenden uzun olduğu gözlenmiştir. Uzun ömürlülüğün daha yoğun olarak görüldüğü ve ortalama yaşam beklentisinin yüksek olduğu bu bölgelere “blue zone” (mavi bölge) denmiştir. ‘Blue Zone’ bölgeleri obezite, diyabet, kanser ve kalp damar hastalıklarına yakalanmadan uzun ömürlülüğe ulaşmış kişilerin yoğun yaşadığı bölgelerdir. Buralarda yaşayan insanların hareketli yaşantılarının olmasının, hayatlarına anlam katan varoluş nedenlerinin bulunmasının, stresten uzak yaşamalarının, düşük kalorili ve bitkisel kökenli beslenmelerinin ve inanç temelli bir topluğa ait olmalarının sağlıklarını olumlu etkilediği gözlenmiştir. Aynı zamanda bu bölgelerdeki insanların güçlü ve sağlam aile ve toplumsal bağlarının olduğu, ilişkilerinin güçlü olduğu, yardımlaşmayı sevdikleri ve birbirlerine destek oldukları bilinmektedir.
Longevity Tedavisi
Longevity çalışmaları; yaşam tarzımızı oluşturan beslenme modelimizin, egzersiz düzenimizin ve özellikle de kişiselleştirilmiş tıbbi kayıt ve değerlendirmelerimize göre hazırlanmış bütünsel programların sağlığımızı ve ömrümüzün uzunluğunu etkilediğini göstermiştir. Genetik ve çevresel faktörler gibi yaşam tarzının da ömrü uzattığı aşikardır. Detaylı olarak yapılan kapsamlı biyokimyasal kan tahlilleriyle, vücutta bulunan minerallerin, vitamin ve hormonal değerlerin tespit edilmesiyle, ayrıntılı hasta öykü ve fizik muayenesiyle, lüzum halinde ihtiyaç duyulan görüntüleme yöntemleriyle kişiye uygulanacak longevity tedavisi netleştirilir ve gelecekte ortaya çıkması muhtemel sorunların engellenmesine yönelik çalışmalar yapılır. Unutulmamalıdır ki longevity tedavisi, hastalandıktan sonra değil sağlıklıyken yapılması gereken bir tedavidir. Bu bağlamda siz de bilimsel yöntemlerin ve kanıta dayalı tıbbın ışığında uzun ve sağlıklı yaşamanın önündeki engellerden kurtulmanın kişiselleştirilmiş bir planla mümkün olduğunu, bunun için yapmanız gerekenleri, yaş alırken yaşlanmamak için uygulanacak yöntemleri öğrenmek için profesyonel destek almaktan çekinmeyin.
Işığınız daim, yolunuz aydınlık, sağlığınız yerinde olsun….